Scan barcode
marshha's review
5.0
ufak detayları okurken yaşatacağı büyük hazları hesaplamışçasına incelikli yazılmış bir Yusuf Atılgan eseri. kitap biteli 2 dk oluyor, kendi hayatımın sıradanlığı ve kitaptaki beklediğim sonun gelmiş olmasıyla çetrefilli duygular içindeyim. Hepimizin muhakkak belli bir dönem içinde bulunduğu sıradan buhranı nüanslarla süslemiş başarılı bir eser.
onlykedy's review
**Sevmediğimiz kitap kötü kitap mıdır?**
Evet, sorumuz bu. Bir kitabı sevmemeniz o kitabı ve yazarını kötü mü yapar? Çünkü okuduğum neredeyse bütün Aylak Adam ve Anayurt Oteli kitapları incelemelerinde durum böyle. Kendi zevkimize uymayan bir şeyi bu kadar kolay "kötü" olarak etiketlemek yerine neden sadece "okudum ve bana hitap etmedi" diyemiyoruz acaba? Hiçbir kitap ve yazar eleştirilemez değildir bana göre. Fakat eleştiri kriterleriniz o kadar gülünç ki bir şeyler söylemeden duramadım. Her şeyi bildiğini iddia eden bir tip değilim, aksine okudukça ne kadar az bildiğimin ve anladığımın farkına varalı çok oldu. Fakat ben de herkes gibi ben de kendi fikirlerimi dile getirmekten kendimi alamıyorum ve bunda da son derece özgürüm. Devamını okurken aklınızda bulunsun bu.
Bu yazdığım klasik incelemelerden değil de daha çok gelen eleştirilere yaptığım yorumlar şeklinde olacak. Şimdi bakalım neden "kötü"ymüş Anayurt Oteli ve Yusuf Atılgan?
1- Yazarın adını çok duymuş, çok öneriyorlarmış, daha başka hayal etmişmişmiş
/Siz bir kitap okurken, bir öneri alırken hiç dönüp de kendinize ya bu benim zevklerime uygun mudur, kriterlerimi karşılar mı diye kendinize sormaz mısınız? Bakın her türün herkese uymadığı zaten ortada ama söz konusu postmodern bir eserse durup iki kere düşüneceksin. En azından ben öyle yapıyorum.
2- Kitabın ortamı çok kasvetli, boğucu, karanlıkmış, içi daralmışmış.
3- Çok fazla olay yokmuş, hep betimleme varmış, psikolojik yanı baskınmışmış.
/Bu mudur sizin kötü edebiyat kriteriniz ya? Zaten ortalama Türk okuru'nun üç beş tane beğeni kriteri vardır hemen söyleyeyim size: İçinde çok olay olacak, akıcı olacak, çok fazla betimleme olmayacak, psikolojik tahlili az olacak. Yoksa sıkılır bizim okuyucumuz, öyle düşünmeye, hissetmeye falan gelemez. Biraz sıyrılın şu kalıplarınızdan lütfen. Bir kitabın karanlık atmosferi ve başarılı psikolojik çözümlemeleri nasıl o kitabı "kötü" yapıyor? Ben bunu anlamadım, anlamayacağım.
4- Zebercet karakteri iğrençmiş, nefret etmiş, ne biçim karakter yazmakmış bu
/Ya bu karakter siz sevesiniz diye yazılmış olabilir mi zaten? Yazar, Zebercet'in psikolojik buhranını o kadar iyi yansıtıyor ki tüyleriniz diken diken oluyor ve o rahatsız ediciliği sonuna kadar hissediyorsunuz. Bunu başardığı için öveceğimize karakteri sevmedik diye yazarı kötülüyoruz ilginç.
5- Aylak Adam daha iyiymiş.
/Bana kalırsa iki roman da çok benzer fakat Aylak Adam'ı daha çok beğenmenizin tek sebebi Bay C.'nin Zebercet'ten daha ılımlı, daha az rahatsız edici bir karakter olması. Bay C. beyaza yakın gri iken Zebercet siyaha yakın gri.
6- Kitap kendisine hiçbir şey katmamışmış
/Bu zaten yazacak bir şey bulamayanların dandik bahanesidir cevaplamaya bile gerek yok.
Şimdi bu eleştirilerden hangisi bu kitabı ya da yazarını "kötü" yapıyor Allah aşkına? Bans kalırsa hiçbiri. Daha çok kitabın karanlık atmosferi size fazla gelmiş hepsi bu kadar.
Tekrar söylüyorum sevmemekte herkes özgür fakat "kötü" olduğunu iddia edenler fena halde yanılıyor.
Evet, sorumuz bu. Bir kitabı sevmemeniz o kitabı ve yazarını kötü mü yapar? Çünkü okuduğum neredeyse bütün Aylak Adam ve Anayurt Oteli kitapları incelemelerinde durum böyle. Kendi zevkimize uymayan bir şeyi bu kadar kolay "kötü" olarak etiketlemek yerine neden sadece "okudum ve bana hitap etmedi" diyemiyoruz acaba? Hiçbir kitap ve yazar eleştirilemez değildir bana göre. Fakat eleştiri kriterleriniz o kadar gülünç ki bir şeyler söylemeden duramadım. Her şeyi bildiğini iddia eden bir tip değilim, aksine okudukça ne kadar az bildiğimin ve anladığımın farkına varalı çok oldu. Fakat ben de herkes gibi ben de kendi fikirlerimi dile getirmekten kendimi alamıyorum ve bunda da son derece özgürüm. Devamını okurken aklınızda bulunsun bu.
Bu yazdığım klasik incelemelerden değil de daha çok gelen eleştirilere yaptığım yorumlar şeklinde olacak. Şimdi bakalım neden "kötü"ymüş Anayurt Oteli ve Yusuf Atılgan?
1- Yazarın adını çok duymuş, çok öneriyorlarmış, daha başka hayal etmişmişmiş
/Siz bir kitap okurken, bir öneri alırken hiç dönüp de kendinize ya bu benim zevklerime uygun mudur, kriterlerimi karşılar mı diye kendinize sormaz mısınız? Bakın her türün herkese uymadığı zaten ortada ama söz konusu postmodern bir eserse durup iki kere düşüneceksin. En azından ben öyle yapıyorum.
2- Kitabın ortamı çok kasvetli, boğucu, karanlıkmış, içi daralmışmış.
3- Çok fazla olay yokmuş, hep betimleme varmış, psikolojik yanı baskınmışmış.
/Bu mudur sizin kötü edebiyat kriteriniz ya? Zaten ortalama Türk okuru'nun üç beş tane beğeni kriteri vardır hemen söyleyeyim size: İçinde çok olay olacak, akıcı olacak, çok fazla betimleme olmayacak, psikolojik tahlili az olacak. Yoksa sıkılır bizim okuyucumuz, öyle düşünmeye, hissetmeye falan gelemez. Biraz sıyrılın şu kalıplarınızdan lütfen. Bir kitabın karanlık atmosferi ve başarılı psikolojik çözümlemeleri nasıl o kitabı "kötü" yapıyor? Ben bunu anlamadım, anlamayacağım.
4- Zebercet karakteri iğrençmiş, nefret etmiş, ne biçim karakter yazmakmış bu
/Ya bu karakter siz sevesiniz diye yazılmış olabilir mi zaten? Yazar, Zebercet'in psikolojik buhranını o kadar iyi yansıtıyor ki tüyleriniz diken diken oluyor ve o rahatsız ediciliği sonuna kadar hissediyorsunuz. Bunu başardığı için öveceğimize karakteri sevmedik diye yazarı kötülüyoruz ilginç.
5- Aylak Adam daha iyiymiş.
/Bana kalırsa iki roman da çok benzer fakat Aylak Adam'ı daha çok beğenmenizin tek sebebi Bay C.'nin Zebercet'ten daha ılımlı, daha az rahatsız edici bir karakter olması. Bay C. beyaza yakın gri iken Zebercet siyaha yakın gri.
6- Kitap kendisine hiçbir şey katmamışmış
/Bu zaten yazacak bir şey bulamayanların dandik bahanesidir cevaplamaya bile gerek yok.
Şimdi bu eleştirilerden hangisi bu kitabı ya da yazarını "kötü" yapıyor Allah aşkına? Bans kalırsa hiçbiri. Daha çok kitabın karanlık atmosferi size fazla gelmiş hepsi bu kadar.
Tekrar söylüyorum sevmemekte herkes özgür fakat "kötü" olduğunu iddia edenler fena halde yanılıyor.
catherinebookshopnaboekov's review against another edition
5.0
Een eenzame hoteluitbater, Zebercet, leidt een saai en monotoon leventje tot een vrouw één nacht in zijn hotel verblijft en belooft terug te komen. Langzaamaan wordt deze vrouw, die nooit terugkeert, een obsessie voor Zebercet. En dat heeft dramatische gevolgen...
asliozy's review
3.0
Aslında iyi bir eser ama sanırım benim yoğun dönemime denk geldiği için kitabın hakkını veremedim. Beni çok yordu, okumaya çalıştıkça kitap beni kaçırdı. Okuyacaklara tavsiyem rahat bir zamanlarında bu kitaba bir şans vermeleri yönünde.